-
LGS Hazırlanırken Stres Çekiciler
LGS hazırlık sürecinde öğrencinin hedefi rasyonel olmazsa, yani gerçekçi ve ulaşılabilir bir temele dayanmazsa, birkaç olumsuz sonuç ortaya çıkabilir: Motivasyon Kaybı: Ulaşılması çok zor veya gerçekçi olmayan bir hedef belirleyen öğrenci, sınava yaklaştıkça hedefine ulaşamayacağını fark edebilir. Bu, motivasyonunun düşmesine ve sınav sürecine olan ilgisinin azalmasına neden olabilir. Stres ve Kaygı: Ulaşılması zor hedefler, öğrencinin gereksiz bir şekilde kendini baskı altında hissetmesine neden olabilir. Bu da stres ve kaygıyı artırarak hem duygusal hem de akademik performansını olumsuz etkileyebilir. Özgüven Kaybı: Gerçekçi olmayan hedeflere ulaşamayan öğrenciler, başarı duygusunu yeterince hissedemez ve zamanla özgüvenlerini kaybedebilirler. Bu durum, sadece sınav sürecini değil, uzun vadede öğrencinin genel eğitim motivasyonunu etkileyebilir. Plansız Çalışma: Hedefler net…
-
Canınız İstemiyorsa Çalışmaya Nasıl Devam Edebilirsiniz?
Hedefler Hedef koymanın önemini gösteren sayısız araştırma var. Ölçülebilir hedefler (bir ayda 10 net artırmak ya da her gün 50 soru çözmek), genellikle, soyut olanlardan daha etkilidir. O zaman ilk genel kural, kendinize koyduğunuz hedeflerin spesifik olması gerektiği. Hedefler aynı zamanda (mümkün olduğunca fazla sıklıkta), dışsal motivasyondan ziyade içsel motivasyonu tetiklemelidir. Bir aktivite, bir amaç olarak görüldüğünde içsel motivasyonla tetiklenir. Size bir ödül kazandırmak ya da cezadan kaçınmanızı sağlamak gibi başka, uzak bir hedefe hizmet ettiğindeyse bu, dışsal motivasyona yol açar. Yaptığım araştırma, içsel güdülerin dışsal olanlara göre başarı ve kazanımlar elde etme ihtimalini daha fazla artırdığını ortaya koyuyor. Elbette dışsal ödül yeterince mükemmelse, en sıkıcı görevleri bile yapmaya devam…
-
Siz Çocuğunuzun En İyi Gözlemcisisiniz!
“Bizim çocukta şöyle bir sorun var hocam.” Hoca bir bakış atar, hafif bir tebessümle, “Olur öyle şeyler, merak etmeyin,” der. Anne “peki” der, baba kafasını sallar ve konu kapanır. Ama kapanmaz. Çünkü o “şey” çocuğunuzu zorluyordur. Çünkü siz, annenin uykusuz geceleri, babanın umut dolu gözleri, o sorunu açık seçik görmüştür. Sevgili anne ve babalar, burada size seslenmek istiyorum. Çocuğunuzun hayatındaki en büyük rehber, aslında sizsiniz. Siz, onun heyecanını, korkusunu, yapabildiğini ve zorlandığını herkesten önce fark edersiniz. Rehber hocalarımız ya da danışmanlar(!) elbette işlerini bilirler. Ancak sizin gözlemleriniz, çocuğunuzu tanıyan bir uzman kadar değerlidir. Lütfen “hocalar halleder” diyerek geri çekilmeyin. Dinleyin, elbette. Ama gördüklerinizi ve hissettiklerinizi küçümsemeyin. Eğer size “merak etmeyin,…